Coronavirus (SOVID-19) bize öğretti ki esneklik (Resillience) günümüzün olmassa olmazıymış.
- Birden çok cephede savaşmak gerçek bir esneklik (Resilience) gerektirir.
- Kusursuzluk bu dünyaya ait değildir ancak mükemmellik yakalanabilir.
- Mükemmellik bir irade ve disiplin işidir.
- Zorluklar enerji sağlar.
- Keyif almak, çabayı uzun vadede destekleyen motivasyonu verir.
- Alıştırma, kalıcı performansın vazgeçilmez araçları olan Rutinleri ve Düzeni temel alır.
- Bireysel ve ekip çalışmaları başarının ayrılmaz bir parçasıdır.
Resilience, Terim, kelime anlamı itibariyle, sıçrama ve esneklik anlamlarına gelir.
rezilyans terimini sistemlerin ve bireylerin yıkıcı olaylardan sonra yıkılmadan kalabilme ve yaşanan hasarın çabucak onarılabilmesini esas alan dinamik bir kişilik modeli olarak ifade etmiştir.
Liderler 5N1K ile çözümler aramalıdırlar,
Ne ? Neden ? Nasıl ? Ne zaman ? Nerede ? Kim ?
Nedir 5N-1K kuralı
NE Konuyu verir
NEDEN Amacı verir
NASIL Yöntemi belirler
NEREDE Mekan ve yer kavramları
NE ZAMAN Süre – süreç kavramları
KİM İlgili ve sorumlu kişileri belirler
Kaos ve başarısızlığı teslimiyetin, sonun değil ; yükselmenin aracı olarak görmek önemli bir detaydır.
Bu süreçten NASIL kazançlı çıkabiliriz, eğer bir kazancımız olmaz diye düşünüyorsanız
“İlknur Güntürkün Kalıpçı isimli Türk yazar, verdiği konferanslar sırasında şunları söylemiştir: ‘2004 yılında verdiğim bir konferans sırasında bir hanımefendi ayağa kalktı: – Ben Norveçliyim. Şu anda Norveç’te çok sık kullandığımız bir deyim var. Bu deyimin anlamını anladım… – Hanımefendi, nedir o deyim?.. – Norveççe’de ‘Atatürk gibi düşünmek’’ deyimi var, çok sık kullanırız bu deyimi… – Nerelerde kullanırsınız?.. – Birine bir problem veririz, çöz diye. O da çözümü yok diye gelirse. Deriz ki ona, bu problemin mutlaka çözümü var. Bir de Atatürk gibi düşün.’”
Her birimiz hayatın değişik sahalarında ve safhalarında sayısız stresli faktör ve beklenmeyen sonuçlarla karşılaşıyor ve bunlara rağmen hayatı devam ettirme sorumluluğunun ağırlığını hissediyoruz. Hayatta karşılaştığımız başarılı insanların ve gerçekten tarihin akışına şekil veren insanların ortak noktası olan kavram Resilience yeteneğinde yatmaktadır.
Hayatta başarı sahibi olmuş kişilerin bu başarıyı ilk seferde elde etmeleri nadir görülen bir şeydir çünkü bu hayatın tabii akışına ters bir durumdur. Bir işe giriştikten sonra ilk denemeyle ortaya çıkan kusurlar ve yetersizlikler kişi için pes etme sebebi oluyorsa bu kişisel Resilience ın zayıflığını ifade eder. Psikoloji alanında yapılan araştırmalarda gerçek anlamda güçlü bireylerin sahip olduğu esas nitelik hayatın sarsıcı dalgaları karşısında ne kadar esnek ne kadar çabuk toparlanabilen ve yaşadıklarından dersler çıkararak bunu zayıflıklarını gidermek için fırsat olarak gören insanlar olduğunu ortaya koymaktadır.
Resilience günümüzde geliştirilebilir insan yeteneklerinden biri olarak görülür. Psikologlar, her insanın Resilience yeteneği bakımından sahip olduğu potansiyeli geliştirmesine odaklanır. Yöneticiler olarak herkes geliştirilebilir bir potansiyele sahiptir bakış açımızı kaybetmediğimiz sürece başarının irade ve disiplin işi olduğunu hatırlarız ve öz motivasyonumuzu güçlü kılarız.
Resilience, değişik psikoloji çevrelerince farklı şekillerinde tanımlanmaktadır. Bu tanımları derleyecek olursak:
- Kriz sonrasında hızlıca kendini toparlama ve iyileştirme gücü.
Yaşanan sarsıcı durumlar karşısında ayakta kalma ve yeni şartlara uyum sağlama yeteneğidir. - Hayatın sürekli değişen durumları karşısında esneklik gösterebilme ve negatif duygusal açmazlardan kurtulabilme yeteneğidir.
- Olumsuz koşulları atlatmaya çalışırken ayakta kalmak için yeni yöntemler geliştirmek, değişime ayak uydurmak ve ve sürekli yenilik yoluyla güçlü ve zayıf; fırsat ve tehdit taşıyan yönleri çok iyi tanır hale gelmek.
Resilience’nin 5 Aşamalı Modeli
- Enerji:Enerjimizi nasıl yönetiyoruz? Unutmayın enerji sınırsız değildir var olan enerjinizi doğru zamanda doğru yerde kullanmak gerekir. Önceliklendirmenize dikkat edin pareto ne diyor, başarınızın %80 yaptıklarınızın %20 sinden gelir
- Anlam:Değerlerimiz, kişi ve şirket değerlerimizi unutmadan hareket etmek. Bize katkı sağlayanı taktir ederiz, hakkını veririz. Bu çıkış bir takım işidir. Takımınıza sahip çıkın.
- Zihin:Konsantrasyon, zihnin ve bedenin aynı yerde olmasıdır. Kriz durumlarında tam konsantrasyon için işi yönetirken duyguları yönetmeyi unutmayın, çalışanlarınızın da kaygıları var.
- Motivasyon:Duygu farkındalığı ve yönetme, özgüven ve pozitif psikoloji ile motivasyonumuzu nasıl artırabiliriz?
- İlişkiler:Destekleyici ilişki ağları, yardımlaşma, sosyal networkler sadece zor zamanlarda değil, iyi olduğumuz anlarda da yanı başımızda olan kaynaklarımız mıdır?
En Dayanıklı İnsanların Ortak Yanları
(LOLLY DASKAL)
Gerçek şu ki, hayat zor olabilir, iş zor olabilir ve başarı zorluklarla birlikte gelir. Kendilerini tutabilen ve sıkıntı dönemlerinde devam edebilenleri ayıran şey, esnekliğe odaklanan bir alışkanlıklar kümesidir.
Dayanıklılık güçlü bir zihinsel tokluk seviyesi geliştirmek anlamına gelir. Biz onunla doğmadık – bu sizin geliştirdiğiniz bir alışkanlık, öğrendiğiniz bir beceri. Ve bu kesinlikle şart.
İşte en dayanıklı insanların dört temel alışkanlığı:
1. Duygularına bağlılar.
Dayanıklı insanlar duygularını ve onları nasıl yöneteceklerini anlarlar. Bazı insanlar, zor zamanlardan geçerken hissettiğiniz şeyleri bastırmanın en iyi yaklaşım olduğunu söyler, ancak bunun tam tersi – duygularınızı bastırmak geri tepebilir. Son derece endişeli veya zihinlerinde çok şey olan insanlar, istenmeyen düşüncelerle mücadele etme eğilimindedir. Dirençli insanlar duygularına bağlıdır ve kendilerinin farkındadır, bu da onlara daha fazla kontrol sağlar.
2. Başlarında olumsuz sesler dinlemiyorlar.
Dayanıklı insanlar olumsuzluğu aşabilir ve onu neyin tetiklediğini keşfetmek için daha derine inebilirler. Sonra onu kalbe almak yerine, olumlu niyetlere dönüştürebilirler. Dayanıklı insanlar iyimserdir ve kendi güçlerine ve herhangi bir sorunun üstesinden gelme yeteneklerine inanırlar. Bir krizde, dirençli bir kişi olumlu, açık ve çözümü bulmaya istekli olacaktır. Sorun üzerinde durmayacaklar, ancak dikkate alınması gereken gelecekteki çözümleri dört gözle bekleyecekler.
3. Geri dönmeyi biliyorlar.
Esnek insanlar nasıl geri zıpladığını bilirler, Resilience kelimesinin kökeni Latince resilire kelimesinde bulunur, bu da geri atlamak anlamına gelir. Dayanıklılık, sıkıntı ve yaşam zorluklarından nasıl geri döneceğini biliyor. Herhangi birimizin yapabileceği bir şey – sadece nasıl yapıldığını öğrenmemiz gerekiyor. Sert görüşlü esnek insanlar, yaşam koşullarının onları aşağı itmesine ve altında tutmasına izin vermez.
4. Her şeyi kontrol etmeleri gerekmez.
Dayanıklı insanlar her şeyi kontrol etmekten rahatlar. Dış koşullarla nasıl başa çıkacaklarını bilirler; yapabilecekleri tek şeyin kendi kontrol alanlarında olanlara, kendi tutumlarına, kendi duygularına, kendi davranışlarına odaklanmak olduğunu anlıyorlar.
Bu alışkanlıkları geliştirmek kolay değildir, ancak onları duygusal araç takımınızın bir parçası yaparsanız, en kötü zamanlardan geçecek gücü ve dayanıklılığı geliştirmenize yardımcı olurlar.
Resilience ın çocukluktan gelişimine bakacak olursak Hangi Aile Tipleri Resilience Yeteneğini Köreltir?
(Mistikalem)
Otoriter Aileler: Bu ailelerde çocuk sürekli korku ve itaat dengesi içinde yetiştiği için, yapacağı her şeye karşı çekingen ve pasif bir tutum sergiler. Panik, kabullenici, inisiyatif almaktan korkan, yeni şeyler denemeye kapalı olan kişilik özelliklerine neden olur
Narsist Aileler: Bu aile tipinde de çocuğa normalin dışında ve gerçekle bağdaşmayan bir değer yüklenince başarısızlık ve reddedilmeye karşı bir öfke mantıktan sapma davranışı gelişir. Bu ailelerde yetişen çocuklar yeni girişimlere hevesli olurken başarısızlık karşısında yeniden toparlanmakta ve uyum göstermede yetersiz kalırlar.
Aşırı Müdahaleci Aileler: Bu ailelerde de çocuğu her sorunu, ebeveynler tarafından halledildiği için çocuğun problem çözme ve stresle başa çıkarak yeniden toparlanma yeteneği gelişemez. Daima güvenli bir kaynağa bağlılık duygusu kişiyi yeni şeyler denemekten alı koyar. Stresle başa çıkmada, kendi kendine yetmede başarılı olamazlar.
Bireylerde Rezilyans Yeteneği Hangi Durumlarda Daha çok
Gelişir?
Reziyans kabiliyeti özelikle çocuklar açısından oldukça önemli bir gelişim ve eğitim konusudur. Rezilyans kabiliyeti, kişinin hava yastığı gibi hazırlıklı, pes etmemeyi, ayağa kalkabilmeyi ifade eder. Peki hangi ortamlar veya özellikler hem yetişkin bireyler hem de çocuklar açısından rezilyans kabiliyetini güçlendirir?
- Temel fiziksel (barınma, yeme, içme) ve psikolojik(sevgi, ilgi, şefkat) ihtiyaçlarının sorunsuzca karşılandığı ortamlar.
- Yüksek mizah duygusu ve eleştiriye açık olmak
- Empati yapabilen birey ve empatik ortamı
- Sosyal desteğin varlığı ve ihtiyaç duyulduğundaki erişim kolaylığı
- Sosyal beceriler ve iletişim yeteneği
- Sağlıklı sportif alışkanlıkların varlığı
- Köklü manevi inançlar
- Pozitif duyguları koruyabilme (neşe, umut, iyimserlik, gurur, sevgi,
sadakat, huzur, memnuniyet, kanaatkarlık, kararlılık) - Yüksek özgüven, öz saygı, özmotivasyon
- Toplumsal kalıp yargıların etkisinde kalmamak, etiketlemeleri önemsememe
- Mutluluğa odaklanırken stres, yalnızlık ve başarısızlıkla nasıl başa çıkacağını da öğrenmek ve planlamak
- Öz denetimli ve öz motivasyon kaynaklarına sahip olma
- Hayatına ilham ve çoşku veren rol modellerin varlığı
- Her şeyin düzelebileceğine olan inancını yitirmeme, yeni girişimlere dair heves ve çoşkusunu muhafaza edebilme.
Tüm krizlerin hasar bırakmadan çabuk geçmesi dileğimle…
